Gün Gün İnşaat: Demir İşçiliği Fiyatı Kaç TL'dir?
Gün gün inşaat yazı dizisinin 9. bölümü olan "Demir işçiliği fiyatı kaç TL'dir?" yazısı, bu yazı dizisi içerisinde yazmayı planladığım yazılardan biri değildi. Hatırlayacağınız üzere beton sulanmazsa ne olur a...
Gün gün inşaat yazı dizisinin 9. bölümü olan "Demir işçiliği fiyatı kaç TL'dir?" yazısı, bu yazı dizisi içerisinde yazmayı planladığım yazılardan biri değildi. Hatırlayacağınız üzere beton sulanmazsa ne olur adlı yazıda; 16 Haziran tarihinde zemin kat betonunu döktüğümden bahsetmiştim. (Mimarlar aşağı, mühendisler yukarı bakar unutmayın 😊 ) Kat betonunu döktükten sonra hem betonun kürlenmesine devam ettik hem de üst katın akslarını çakmaya başladık. Yazı dizisinin tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz: Bir binanın yapım aşamaları
Aksları çakarken bilgisayarımızı, şemsiyemizi hazır halde tutuyorduk. Malum; binamızın hiçbir kenarı birbirine paralel veya dik açıda olmadığından, aksları oturtmak bilgisayar sayesinde mümkün oluyordu.
Sorunlar bitmek bilmedi
Neden bilmiyorum ama bu şantiyede sorunlar bitmek bilmiyordu. 350 cm kat yüksekliği olan zemin kat kolon kalıplarını söktüğümüzde; kolonlarda veya kolon diplerinde segregasyondan eser yoktu. Ki bu işin içinde olanlar bilir; döşeme ile birlikte dökülen bu tarz yüksek katlarda, segregasyon genellikle sık karşılaşılan bir durumdur. Tabi segregasyon olmaması için aldığımız önlemler olumlu sonuç almamızı sağlamıştı ancak ön göremediğimiz ve nedenini anlamadığımız bir problemimiz vardı: dört adet yüzü olan kolonun bir yüzünde noktacıklar (kuş gözü gibi) vardı. Yani kolonun üç kenarı pürüzsüz yüzeye sahipti ancak bir kenarı sivilceli bir surat gibi noktacıklara sahipti.
Bu noktacıklar oldukça küçüktü ancak sebebini merak etmiştik. Bu durumun sebebi hakkında kafa yorduk. Laboratuvarda kırılmak için alınan deney numunelerinde de aynı noktacıkların bulunması, betonun dizaynında ön görülemeyen bir durumun oluştuğuna işaret ediyordu. Ama neden kolonun üç kenarı pürüzsüz bir yüzeye sahipken sadece bir yüzünde bu durum söz konusuydu?
Kolonların akslarını çaktıktan sonra kolonları dikmeye başladık. Bilirsiniz; ilk olarak kolonun üç kenarı kapatılır. Ardından kolonlar şaküle alınır, kiriş tabanları atılır, döşeme kurulur ve sonra demir döşenir. Kolon demirleri döşendikten sonra yapı denetim tarafından kolonlar teslim alınır ve kolonun dördüncü yüzeyi kapatılır. Kolonları diktiğimizde fark ettik ki alt kattaki sivilceli yüzeyler; hep en son kapatılan kolon kenarları. Diğer üç yüzey ise pürüzsüz...
Kalıp yağı...
Kapatılan ilk üç yüzey yağlandıktan sonra; kalıbın kurulmasıydı, demirin döşenmesiydi derken 3-4 gün süre geçiyordu. Bu süre zarfında etkisini yitiriyordu ve buharlaşıyordu. Ancak kalıbı kapatılan son yüzey, yağlanmasının hemen ardından kapatılıyordu ve ertesi gün de beton atılıyordu.
Dört yüzeyin üçünün pürüzsüz iken birinin pürüzlü olmasını kalıp yağı ile açıklayabilmiştik. Esasında kullandığımız kalıp yağı oldukça kaliteli bir yağdı ancak beton ile doğrudan etkileşimi iyi değildi belli ki.
Peki topu kalıp yağına attık diyelim; alınan numunelerde neden aynı durum söz konusuydu? İşte bir soru işareti daha. Bunu da betonun slump değerinin düşük olmasıyla açıklayabiliyoruz. Yani hem kalıp yağı hem de betonun düşük slump değeri bu kuş gözlerinin oluşmasına neden olmuş gibi görünüyordu.
Bu durumun betona bir zararı var mı?
Aklımıza gelen bir diğer soru da bu durumun beton dayanımına zarar verip vermeyeceğiydi. 7 günlük beton numunelerinin kırımının ardından aldığımız yüksek değerler; bu durumun sadece yüzeyde karşılaşılan ufak noktacıklar olarak kaldığını bize gösterdi.
Demir taşeronu ve fiyat problemi
Şantiyedeki kalıbın kurulmasının ardından demircinin diğer şantiyedeki işinin bitmesini beklemeye başladık. Bu zaman zarfında da demirciyle sürekli olarak irtibat halinde kaldık ve beton programını ona göre yaptık. Beton dökümü için siparişimizi verdik ve günümüzü belirledik.
İlk olarak demirci taşeronu; geleceğini söylediği günde şantiyeye gelmedi. Telefonlarımızı açmadı. Çalıştığı diğer şantiyeyi bildiğimizden hemen araçlara atladık ve şantiyesine gittik. Bizi karşısında görünce "telefonu duymadığını" söyledi ve özür diledi. "Yarın şantiyedeyim abi işim henüz bitmedi" dedi ve aldığımız cevabın üzerine şantiyeden ayrıldık. Bu bir günlük aksaklık beton gününe yetişmemize engel olacaktı ve beton siparişimizi firmayı arayarak bir gün erteledik.
Ertesi gün olduğunda ise demirci taşeronu; kalıpçı aracılığıyla bize bir mesaj iletti: "Şantiyeye gelmeyeceğim."
Demircileri şantiyeye gelmeye ikna ederken ben. |
Haydaaa. E neden? Biz çok sıkıyormuşuz. Santimi santimine iş arıyormuşuz. Piyasada kimse böyle değilmiş. Yüzde 70 oranında fazla demir kullanıyormuşuz. Çok kısa sürede diğer işleri bitirebiliyorlarken bizim işimizi bitiremiyorlarmış.
E projeyi gördün be ustam. Ona göre fiyat verdin. Baştan da bizim şantiyelerimizin hassas bir şekilde kontrol edildiğini sana izah ettik...
Neyse dedik, mühim değil. Fiyatta zam yapalım. Orta yolu bulalım... Bu arada piyasada demir işçiliği ortalaması 10-13 TL/m² arasındayken biz zaten bu taşerona 15 TL/m² ödüyorduk. Bizden kat başına 7.000 TL para istedi. Yani metrekare fiyatı 46 TL'ye geliyordu. Biz 25 TL/m²'ye kadar ödemeyi kabul ettik. Yani piyasa fiyatlarının iki katını.
Ancak demirci taşeronu etik davranmadı ve betona yetiştirmek için acilen demirciye ihtiyacımız olduğunu bildiğinden fiyat konusunda ayak diredi. El insaf! 25 TL'ye razı olmadı ve biz de şantiyeden göndermek durumunda kaldık.
Demir işçiliği fiyatı kaç TL'dir?
Tabi şimdi şöyle bir durum var; işin kolay kısımlarını bu taşeron ekip yaptı. Şantiye ağzıyla konuşacak olursak işin kaymağını bu taşeron yedi; temel, bahçe duvarları, bodrum kat, zemin kat... Bu işlerde asansörle yukarı malzeme çekmesine vs. gerek yok. Hızlı hızlı demirleri nakletti ve işini yaptı. Dahası işini kolaylaştırmak için zaman zaman vinç de çağırdık.
Dolayısıyla yarım kalan bir işe yeniden bir taşeron sokmak zordur. Özellikle de işin zor kısımları kaldıysa. Daha önce uzun süre boyunca çalıştığımız demirci ekibimizi telefonla aradığımızda; seve seve işe geleceklerini söylediler ve yarım iş olduğundan ötürü 17 TL/m² fiyat talep ettiler. Biz de onlara jest olsun diye "gelin ve demiri 20 TL /m²'den bağlayın" dedik.
Demir işçiliği metrajı nasıl hesaplanır?
Yazıda bahsettiğim 17 TL/m², 20 TL/m² gibi değerlerin ne olduğunu size daha detaylı bir şekilde izah edeyim. Demirci taşeronuyla ton bazlı veya m² bazlı anlaşma yapmanız mümkün. Küçük işlerde m² bazlı anlaşma yapmak daha kolay oluyor. Bu nedenle genelde kullanılan yöntem budur.
Hesaplama yapılırken döşemenin alanı ile bir metrelik uzunluğu geçen kolonların / perdelerin alanı toplanır.
Benim döşeme alanım 150 m². Bu kat için L=9,65 metre x 3 metre (Kiriş altına kadar ölçülür.) = 28,95 m² bir metrelik uzunluğu geçen kolonlardan geldi. Toplam 150+28.95 = 179 m² demir işçiliği hakedişi çıktı.
Yazı dizisinin tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz: Bir binanın yapım aşamaları
3 yorum
en son Demirci fiyatı 25 altında yapan iscilikten çalar
günümüzde demir işçiliği artmıştır 100 metrekare yide 1000 metrekare yede 6 7 kisilik ekip lazım metrekare küçüldükçe işçilik artıyor
samsunda inşaat işçisi 150 160 çalışmak zorunda birakilirken yeni yapilan daireler 600 milliyar in üzerinde satılıyor