Zemin Katlarda Yatay Çatlaklar Ne İfade Eder?
Mail hesabıma yüzlerce soru geliyor ve özellikle yeni binalarda zemin katlarda oluşan çatlaklar çok fazla soruluyor. Dikkat ettiğimde, genellikle yeni binaların zemin katlarında oluşan bu çatlaklar, zemine paralel yani yatay yönlü çatlaklar. Şimdi gelin hep birlikte zemin katlarda yatay çatlaklar ne ifade eder sorusunun cevabını arayalım.
Zemine paralel çatlaklar
Yeni binalarda ortaya çıkan ve eski binalarda tadilat yapıldıktan bir süre sonra ortaya çıkan zemin kat çatlakları birçok kişiyi mağdur ediyor. Peki bu durumun sebebi ne? Bu çatlaklardan nasıl kurtulabilirsiniz?
Yeni binada neden çatlak olur başlıklı yazımda bu konu hakkında kısa bir özet geçmiştim. Ancak bu yazıda bu konuyu daha detaylı bir şekilde, görsellerle ele almak istiyorum.
Sorun projeden başlıyor
Binaların temelinin don derinliğinin altında kalması istenir. Bodrumu olan binalarda genellikle bu sorun yaşanmaz ancak eğer binada bodrum kat inşa edilmeyecekse don derinliği önem kazanır. Çünkü temelin altındaki toprak donup çözüldükçe bu durum temelde beklenmeyen gerilmeler oluşturur. Bu nedenle de temelin alt kotu bir miktar gömüde olmalıdır. Ne kadar gömüde olması gerektiği konusu ise yönetmeliklerle standartlaştırılmıştır.
Don derinliği konusunu anlamamız önemli. Yeniden özet geçmem gerekirse; temelin altındaki toprağın don etkilerinden etkilenmemesini isteriz. Örneğin don derinliği seviyesi 1 metre olan bir bölge için temelin alt kotu en az 1 metre olmalı. Ancak arazide ufak da olsa bir eğim varsa; bu durumda arazideki en düşük kottan itibaren 1 metre derine inilmesi gerekir.
Şimdi düşünün; temeli derinde yaptık ama insanları basamakla binaya indirip sonra yeniden çıkmasını bekleyemeyiz. Yani insanların binaya hiçbir basamakla karşılaşmadan ulaşması gerekir. Yani subasman kotu dediğimiz seviyenin (zemin kat seviyesi diyebiliriz) hemen hemen kaldırım kotunda olması gerekir. Bu sayede kimse basamakla evine çıkmak ya da inmek zorunda kalmaz.
Temel 1.5-2 metre aşağıda ama insanlar basamaksız bir şekilde binaya ulaşmak zorunda. Bu durumda ne yapılmalı? Tabi ki subasman perdeleri ile temelden itibaren seviye yükseltilmeli. Subasman perdeleri ile seviye yükseltildikten sonra subasman içi dolgusu dediğimiz hacim doldurulmalı ve sıkıştırılmalı. İşte projedeki birinci hata bu aşamada başlıyor.
İnşaat mühendisi, binayı çepeçevre saran subasman perdesini projeye işliyor ancak, üzerine tuğla yükü, duvar yükü gelecek bölgelerde iç subasman perdesini koymayı unutuyor.
Bu durumda o duvarın kaderi, altındaki dolgunun çöküp çökmemesine bağlı oluyor. Evet tuğla duvarın altında hasır çelik atılmış beton olabilir, bunu söylediğinizi duyar gibiyim. Ancak yetersiz. Temelden itibaren o seviyeye yükselen bir subasman perdesine ihtiyaç var. Ve ne yazık ki bu durum göz ardı edilmiş.
Bu aşamada doğru işlem, zemin katta tuğla yükü olan her yerin altında subasman perdesinin inşa edilmesi olacaktı. Üstte bu konuyla alakalı iyi bir uygulama örneği koydum. Binada bodrum yok. Arazideki eğimden ötürü yüksek subasman perdeleri inşa edilmek zorunda kalınmış. Ancak en önemlisi, zemin kattaki tuğlaların altına gelecek şekilde iç subasman perdeleri inşa edilmiş.
Bu aşamada müteahhit firmanın dikkat etmesi gereken konu; eğer bu perdeler statik projede işlenmiş halde değilse, yani proje dışında ekleniyorsa mutlaka proje müellifi inşaat mühendisinin görüşü alınmalıdır. Aksi halde umulmadık bir şekilde kısa kolon etkisi yaratılabilir. Kısa kolon etkisini bir başka yazımda ele aldım.
Müteahhitin canına minnet
Hatalar silsilesi denetim görevlisinin projedeki bu kusuru fark etmemesi ile devam ediyor. İnşaatın şantiye şefi de durumun ciddiyetini kavrayamıyor. Müteahhitin zaten canına minnet daha az betonarme imalat yapılması. Sonra vatandaş google'da "Evimde çatlaklar var, ne yapmalıyım?" diye arama yapmak zorunda kalıyor.
Başka nasıl bir sorun olabilir?
Bir diğer sorun da şu oluyor. İnşaat mühendisi projede iç subasman perdelerini işlemiş, iç subasman perdeleri inşa edilmiş ancak sonradan daireyi satın alan kişinin isteğiyle tuğla duvarın yeri değiştirilmiş. Artık altında subasman perdesi olmayan bir bölgede tuğla duvar var. Böyle bir durumda yine zemin katlarda yatay çatlaklar kaçınılmaz son oluyor.
Eski binalarda ise bu sorunun kaynağı yine aynı şey. Sonradan tadilat yapılıyor ve hesaplanmayan bir yük zemine ilave ediliyor. Sonuç yine aynı.
Tabi iç subasman perdelerini inşa etmekle birlikte, dolgu malzemesinin de doğru seçilmesi oldukça önemli. Dolguya uygun olmayan malzeme benzer sorunlar yaşamanıza sebep olabilir. Bu yazı da ilginizi çekebilir: Yapılarda oluşan çatlaklar hakkında sık sorulan sorular
Zemin katlarda oluşan yatay çatlaklar tehlikeli mi?
Zemin katlarda oluşan yatay çatlaklar binanın bütünü açısından tehlikeli değil. Çünkü esas olarak betonarme yapı herhangi bir yapısal kusur yok. Sadece zemin kattaki proje ve uygulama hatasından ötürü, betonarme elemanlarda değil, sadece tuğla duvarlarda görülen bir çatlak tipi.
Tabi ki bu çatlaklar o duvarın sağlamlığını etkiler. Olası bir depremde o duvarlar yıkılabilir. Bu nedenle o katta yaşayanlar için bu durum tehlikelidir ve önlem alınmalıdır.
Zemin katlarda oluşan yatay çatlaklar nasıl onarılır?
Zemin katlarda oluşan yatay çatlakların sebebini bu yazıda anlattım. İç subasman perdeleri ve dolguya uygun malzeme olmazsa olmaz. Eğer dairenizde bu tip bir problem varsa çözümü oldukça zahmetli. İç subasman perdelerini sonradan inşa etmeniz mümkün değilse, doğru dolgu malzemesi ile çözüm arayabilirsiniz. Ancak bu da kesin çözüm olmayabilir.
Görüşmeye katılın