Betonarme Yapılarda Oluşan Hasarlar ve Nedenleri
Betonarme yapılarda oluşan hasarlar ve nedenleri başlıklı bu yazımda; inşaatlarda yapılan hatalardan, bu hatalardan dolayı oluşan hasarlardan, tas...
Betonarme yapılarda oluşan hasarlar ve nedenleri başlıklı bu yazımda; inşaatlarda yapılan hatalardan, bu hatalardan dolayı oluşan hasarlardan, tasarım hatalarından, uygulama hatalarından ve inşaattaki canavarlardan bahsedeceğim.
Bu yazı Konya Teknik Üniversitesi'ne konuk inşaat mühendisi olarak katıldığım dersin yazılı metin haline getirilmiş halidir. Dilerseniz doğrudan videoyu izleyerek de ilerleyebilirsiniz.
Betonarme yapılarda oluşan hasarlar ve nedenleri başlıklı yazım, üçü ana başlıktan oluşacak. Bunlar; inşaattaki canavarlar, şefsiz şantiyeler ve tasarım hataları. Haydi başlayalım! (Bu yazı da ilginizi çekebilir: Taşıyıcı sistem çatlakları)
1 - İnşaattaki canavarlar: Tesisat ustaları
Yapılardaki hataların ve hasarların anlatılacağı bu yazımda bir numaralı zanlılarımız inşaattaki canavarlar, çoğunlukla da tesisat ustaları olacak.
İlk fotoğrafımız 10 katlı betonarme bir binadan. Ne yazık ki tesisat boruları için betonarme kirişler kırılmış. Tabi demir donatıları da kesilmiş. Aklınızdaki sorunun, "Yapı denetim firması buna nasıl izin verir?" olduğunu biliyorum. Ancak uygulamada yapı denetim firmaları, betonarme inşaatın bitiminden sonra ancak iskan aşamasında şantiyeye gelirler. Dolayısıyla tesisat uygulamaları aşamalarını görmezler.
Yine aynı binadan bir fotoğraf. Üstelik bu defa tam olarak kolonla kirişin birleşim noktasında. Ne yazık ki bu bölgeler hep alçıpanla kapatılıp geçildi.
Bu bina (üstteki) ne yazık ki benim inşa edip 2017'nin sonunda yılında teslim ettiğim bir bina. 2021 yılına gelindiğindeyse dükkan sahibi, arıza yapan pompanın yerine farklı tipte bir pompa satın almış ve tesisatçı da bu pompayı yerleştirmek için radye temelde boşluk açmış. Burada inşaattaki canavar aynı zamanda mal sahibi.Firma olarak bu konuyla ilgili yasal bir süreç başlatmayı düşünüyoruz. Ancak şu konu da kafamı kurcalamıyor değil. Ben ömrümün sonuna kadar inşa ettiğim veya projesini hazırladığım binaları takip edemem. Yapılarıma zarar verilip verilmediğini kim denetleyecek? Bu yazım da ilginizi çekebilir: İnşaatlarda yapılan hataların sorumlusu kim?
Bu fotoğrafın kaynağı, Hüseyin Albayrak. Fotoğrafı rahmetli Prof. Dr. Ahmet Topçu'nun kitabından aldım. 1999 depremi öncesi moda olan kolon kesme işlemi. 99 depreminden sonra olayın ciddiyeti anlaşılıyor ancak yapı stoğumuzda hala böyle yapılar mevcut.
Kaynağı inşaat mühendisi Ömer Namaz olan bu fotoğrafta elektrik taşeronu, boruları o kadar özenle yerleştirmiş ki muhtemelen takdir bekliyordur. Ancak bu işlemi yaparken tüm kiriş etriyelerini sökmesi tam bir fiyasko. Neyse ki Ömer Bey durumu fark etmiş ve düzelttirmiş.
Üstteki fotoğraflarda sık yapılan hatalardan ikisini görüyorsunuz. Soldaki fotoğrafta çirozları yatay ve düşey donatıyı sarmayacak kadar büyük hazırlanmış. Çirozların önemi oldukça büyük. Kabul edilemez bir hata. Fotoğrafın kaynağı Ömer Bey de durumu kabul etmemiş ve bu hataları düzelttirmiş.
Segregasyon pek çok sebeple oluşabilir. Betonda dizayn hatası yapılması, statik projede dizayn hatası yapılması, vibratörün doğru şekilde kullanılmaması, kalıpların sağlam kurulamaması, kalıplarda sızdırmazlığın sağlanamaması vb. pek çok nedenle segregasyonla karşılaşabilirsiniz.
Üstteki fotoğraflarda vibratör kullanım hataları, kötü işçilik, dilatasyon yetersizliği sebebiyle kalıbın sağlam kurulamaması gibi durumlardan kaynaklanan segregasyonları görüyorsunuz.
Üstteki fotoğraflar inşaat mühendisi Nuray Burak kaynaklı fotoğraflar. Fotoğraflarda gördüğünüz üzere segregasyon ve işçilik hataları had safhada.
Peki bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Tabi ki mümkün. Sayfanın başındaki youtube videosunda bu duruma karşı nasıl bir önlem aldığımızı detaylarıyla anlattım.
Üstteki fotoğraf klasik bir "betonu yerleştirememe problemi." Şefsiz şantiyelerin hazin sonu. Üstelik oldukça kritik bir bölgede.
Üstteki fotoğraflar inşaat mühendisi Emin Vançin kaynaklı. Solda, Zerrin hocamın da dediği gibi konsol çıkmanın ucuna sonradan bir "psikolojik kolon" ilave edilmiş. Bu kolonun tasarımda olmadığı açık. Çünkü kaldırımda kolon olma lüksü yok.
Yukarıdaki görselde kısaca izah etmeye çalıştım. Görselden de anlayacağınız üzere, kısa kolon problemi aslında kolonun boyuyla doğrudan ilgili değil. Kolonun, tasarımdaki boyuyla uygulamadaki boyunun aynı olup olmamasıyla ilgili. Bu konuda daha detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz: Kısa kolon etkisi nedir?
Kısa kolon hasarlarının sonuçlarını üstteki ve alttaki fotoğraflarda görmeniz mümkün. Üstteki fotoğraf 2011 Simav / Kütahya depreminden. Yapı; kısa kolon bölgesinden hasar almış.
Üstteki fotoğrafta ise çözümü anlatmaya çalıştım. Kırmızı kutular ile çizdiğim alana 5 cm'lik köpükler yerleştirilseydi ve kolonun serbest boyu kısıtlanmasaydı; bu hasarlar oluşmayacaktı. Diğer çözüm önerileri videoda!
Üstteki fotoğraf bana youtube kanalımdan gelen bir sorunun fotoğrafı. Sizin çözüm öneriniz nedir? Lütfen yorumlar bölümünde çözüm önerilerinizi yazın.
Üstteki fotoğraflarda gördüğünüz gibi kronikleşen bir problemimiz var. Çatlakların hikayesi hep aynı.
Üstteki korozyon çatlakları ile iligli detaylı bilgi için sizi böyle alalım: Betonarme yapılarda korozyon hasarları
Bu fotoğrafın kaynağı, Hüseyin Albayrak. Fotoğrafı rahmetli Prof. Dr. Ahmet Topçu'nun kitabından aldım. 1999 depremi öncesi moda olan kolon kesme işlemi. 99 depreminden sonra olayın ciddiyeti anlaşılıyor ancak yapı stoğumuzda hala böyle yapılar mevcut.
Kaynağı inşaat mühendisi Ömer Namaz olan bu fotoğrafta elektrik taşeronu, boruları o kadar özenle yerleştirmiş ki muhtemelen takdir bekliyordur. Ancak bu işlemi yaparken tüm kiriş etriyelerini sökmesi tam bir fiyasko. Neyse ki Ömer Bey durumu fark etmiş ve düzelttirmiş.
2 - Şefsiz Şantiyeler
Web sitemi takip edenler bilir. Bu fotoğraf benim için bir dönüm noktası. İnşaat mühendisi Özkan Efecan'ın tespitinin ardından bu fotoğrafı web sitemde yayımladım ve inşaat mühendisleri odasını hedef alan zehir zemberek bir yazı yazdım. Kıvılcımı yakan bu yazı mıydı bilmiyorum ama akabinde inşaat mühendisleri odası tarafından #1şantiye1şef kampanyası başlatıldı. İlgili yazı: İnşaatlarda yapılan hataların sorumlusu kim?
Bildiğiniz gibi bir mimar ve bir mühendis beş ayrı şantiyede şantiye şefliği yapabiliyor. Tabi bu tamamen formalite olarak. Çünkü bir teknik personelin beş şantiyeye yetişme şansı yok. Bizzat işin içinde olan biri olarak daha yüksek sesle söylemek istiyorum: BÖYLE BİR İHTİMAL YOK!
Dolayısıyla piyasa; formaliteden şantiye şefi gösterilen inşaatlarda dolu. Yani şantiyeler resmiyette şefli, uygulamada şefsiz. Bu da inşaatlarda inanılmaz hataların yapılmasına yol açıyor.
Bu fotoğrafta kolonlar dans ederek yükseliyor. Aşağıda solda başlayan kolon önce sağa, sonra tekrar sola, sonra tekrar sağa kayarak ilerlemiş. Son üç kat sonradan ilave edilmiş zaten. Bu bina toplamda on katlı bu arada.
Üstteki fotoğrafların kaynağı yine Ömer Namaz. Soldaki fotoğrafta sahanlık kirişinin yanlış kotta inşa edildiğini görmüş ve kirişi doğru yere aldırmış. Sağdaki fotoğrafta ise C30 beton dökülmesi gereken bir durumda şantiyeye C25 beton gelmiş ve betonu dökmeye başladıktan sonra bunu fark etmişler. Ömer'in müdahalesi ile beton tazyikli suyla yıkatılmak suretiyle boşaltılmış.Üstteki fotoğraflarda sık yapılan hatalardan ikisini görüyorsunuz. Soldaki fotoğrafta çirozları yatay ve düşey donatıyı sarmayacak kadar büyük hazırlanmış. Çirozların önemi oldukça büyük. Kabul edilemez bir hata. Fotoğrafın kaynağı Ömer Bey de durumu kabul etmemiş ve bu hataları düzelttirmiş.
Sağdaki fotoğrafta ise klasik bir imalat hatası. Eğer bu şantiyede bir şantiye şefi olsaydı bu hatalar en aza indirilebilirdi.
Kalıbınızı kusursuz bir şekilde kurdunuz, betonunuz da düzgün geldi. Her şey yolunda gitti ve beton imalatını tamamladınız. Ama ihmal ettiniz ve betonu kürlemeyi unuttunuz. Üstteki fotoğraflardaki durumlarla karşılaşmanız olası. Betonun ıslak görüntüsünü hiç kaybetmeyecek şekilde sulanması oldukça önemli. Su dışında diğer kür yöntemlerini de uygulayabilirsiniz tabi. Bu konuyla ilgili olarak sizi böyle alalım: Beton sulanmazsa ne olur?
Kalıbınızı kusursuz bir şekilde kurdunuz, betonunuz da düzgün geldi. Her şey yolunda gitti ve beton imalatını tamamladınız. Ama ihmal ettiniz ve betonu kürlemeyi unuttunuz. Üstteki fotoğraflardaki durumlarla karşılaşmanız olası. Betonun ıslak görüntüsünü hiç kaybetmeyecek şekilde sulanması oldukça önemli. Su dışında diğer kür yöntemlerini de uygulayabilirsiniz tabi. Bu konuyla ilgili olarak sizi böyle alalım: Beton sulanmazsa ne olur?
Segregasyon örnekleri - Segregasyon nedir? Neden oluşur?
Segregasyon, birtakım uygulama ve dizayn hatalarından kaynaklanan, betondaki homojenliği bozan ve dolayısıyla betonun mukavemetini düşüren ayrışma durumuna verilen isimdir. Daha detaylı bilgi için sizi böyle alalım: Segregasyon nedir?Segregasyon pek çok sebeple oluşabilir. Betonda dizayn hatası yapılması, statik projede dizayn hatası yapılması, vibratörün doğru şekilde kullanılmaması, kalıpların sağlam kurulamaması, kalıplarda sızdırmazlığın sağlanamaması vb. pek çok nedenle segregasyonla karşılaşabilirsiniz.
Üstteki fotoğraflarda vibratör kullanım hataları, kötü işçilik, dilatasyon yetersizliği sebebiyle kalıbın sağlam kurulamaması gibi durumlardan kaynaklanan segregasyonları görüyorsunuz.
Üstteki fotoğraflar inşaat mühendisi Nuray Burak kaynaklı fotoğraflar. Fotoğraflarda gördüğünüz üzere segregasyon ve işçilik hataları had safhada.
Kalıpların sızdırmazlığı önemli!
İnşaatlarda en sık karşılaşılan problemlerden biri de kalıpların sızdırmazlığı konusu. Bir şantiyeye gittiğinizde bu konuda özel önlem alınıp alınmadığını kolonların köşelerine bakarak veya kolonların diplerine bakarak anlayabilirsiniz. Renk değişimleri, ayrışmalar vb. kötü görüntüler görmeniz olası.
Peki bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Tabi ki mümkün. Sayfanın başındaki youtube videosunda bu duruma karşı nasıl bir önlem aldığımızı detaylarıyla anlattım.
İnşaatlarda yapılan en büyük hatalar - İnşaat hataları
İnşaatlarda karşılaşılan birtakım hataları aşağıdaki görsellerde görebilirsiniz.
Üstteki fotoğrafın kaynağı inşaat mühendisi Melike Küçükkahraman. Melike Hanım müşavir firmanın inşaat mühendisi olarak olay anında hatayı tespit edip tutanak tutmuş. Yaşanılan olay şu şekilde; sehpa demirleri yeterli sayıda konulmadığı için üst ızgara çökmüş ve demirlerin bir kısmı iyice betona batarken bir kısmı ise havaya kalkmış. Şu anda görselde görünenler havaya kalkanlar. Oldukça enteresan!Üstteki fotoğraf klasik bir "betonu yerleştirememe problemi." Şefsiz şantiyelerin hazin sonu. Üstelik oldukça kritik bir bölgede.
Üstteki fotoğraflar inşaat mühendisi Emin Vançin kaynaklı. Solda, Zerrin hocamın da dediği gibi konsol çıkmanın ucuna sonradan bir "psikolojik kolon" ilave edilmiş. Bu kolonun tasarımda olmadığı açık. Çünkü kaldırımda kolon olma lüksü yok.
Çıkmalar vatandaşı korkutan unsurlar. Burada da müteahhit veya mal sahibi psikolojisini rahatlatmak için konsolun ucuna bir kolon ilave ettirmiş. İyi bir şey yaptığını düşünüyor olmalı ama aslında oldukça sakıncalı bir durum.
Konsol elemanlarda çekme bölgesi üsttedir. Bu demir donatının üstte olması demek. Ancak bu tasarımın ucuna kolon ekleyerek basit mesnete dönüştürdüğünüzde sizin ihtiyacınız artık altta da olacak. Umarım kolonu ilave etmeden önce bunu hesaba katmışlardır.
Sağdaki fotoğrafa çok uzun süre baktım. Ancak yorum yapamadım. Yorum sizlerin.
Tasarım hataları
Kısa kolon problemi
Kısa kolon problemi yine çok sık bir şekilde karşımıza çıkan bir problem.Yukarıdaki görselde kısaca izah etmeye çalıştım. Görselden de anlayacağınız üzere, kısa kolon problemi aslında kolonun boyuyla doğrudan ilgili değil. Kolonun, tasarımdaki boyuyla uygulamadaki boyunun aynı olup olmamasıyla ilgili. Bu konuda daha detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz: Kısa kolon etkisi nedir?
Kısa kolon hasarlarının sonuçlarını üstteki ve alttaki fotoğraflarda görmeniz mümkün. Üstteki fotoğraf 2011 Simav / Kütahya depreminden. Yapı; kısa kolon bölgesinden hasar almış.
Üstteki fotoğrafta ise çözümü anlatmaya çalıştım. Kırmızı kutular ile çizdiğim alana 5 cm'lik köpükler yerleştirilseydi ve kolonun serbest boyu kısıtlanmasaydı; bu hasarlar oluşmayacaktı. Diğer çözüm önerileri videoda!
Diğer tasarım hataları
Üstteki fotoğrafta merdivenden kiriş geçmesi sebebiyle merdivenin nasıl kullanılamadığını görüyorsunuz. Bu fotoğrafı çeken mimar Enes Bey, bir ramazan ayında iftar vakti aceleyle merdivenlerden inerken kafasını çarpmış ve kafasına 8 dikiş atılmış. Çok kötü bir tasarım hatası.Üstteki fotoğraf bana youtube kanalımdan gelen bir sorunun fotoğrafı. Sizin çözüm öneriniz nedir? Lütfen yorumlar bölümünde çözüm önerilerinizi yazın.
Üstteki fotoğraflarda gördüğünüz gibi kronikleşen bir problemimiz var. Çatlakların hikayesi hep aynı.
- Binalarda bodrum yok.
- Hepsinde subasman perdesi var.
- Çatlaklar sadece en alt kattaki duvarlarda. Üst katların hiçbirinde yok.
Üstteki Sena Şule Güngör kaynaklı fotoğrafta da tasarımdaki yükün iki katı kadar uygulamada yük gelince betonarme yapılarda çatlamalar başlamış. Sonrasında güçlendirme ile sorun çözülmüş.
Korozyon çatlakları
Üstteki korozyon çatlakları ile iligli detaylı bilgi için sizi böyle alalım: Betonarme yapılarda korozyon hasarları
1 yorum