Deprem Günlüğü - Neler Yaptık? - Bölüm 1

Neyse dönelim Abdullah'ın ve Zeki Binbaşı'nın başrol oynadığı enteresan olaya...

Ofiste Abdullah ile konuşurken çok enteresan bir olayın gerçekleştiğini fark ettik. Şöyle ki;

Zeki Binbaşı bölgenin tuvalet ihtiyacı olduğunu Abdullah'a iletiyor. Abdullah da ona diyor ki; "Sen hiç merak etme binbaşım, bizim Kütahya İMO olayı çözer. Ben bir telefon edeyim" diyor. Sonra da bizi arıyor.

Tabi normal bir zamanda değiliz. Tuvalet kabini şeklinde bir prefabrik veya içinde tuvalet bulunan bir konteyner bulamıyoruz. Biz de birkaç alaturka tuvalet taşı alıp, konteynerin içine koyup gönderiyoruz. Yani en azından bir şeylerle çevreleyip, alt yapısını hazırlayıp tuvalet sorununa çözüm bulurlar diyerek, o andaki imkanlarla en fazla onu yapabiliyoruz. Dediğim gibi, normal bir zaman değil. Ve bizim de üretim yaptırmak için zamanımız yok.

Ertesi gün Abdullah'dan whatsapp grubuna art arda fotoğraflar geliyor alt yapı çalışmalarının başladığına dair. Tuvalet sorununun çözüldüğünü söyleyip bizlere teşekkür ediyor. Bu arada da bölgeden de fotoğraflar atıyor ancak aralarında tuvaletli konteyner fotoğrafları da var. Ama anlam veremiyoruz tabii. Zaten kafamız yerinde değil. O depremin ilk birkaç gününde insanların psikolojisini hatırlarsınız. Bizler inşaat mühendisleri olarak normal insanlara göre belki elli kat fazla etkilendik.

Neyse lafı fazla dolandırmayayım. Tuvalet konusu tekrar açıldı. Biz yine anlamadık. En sonunda Mustafa konuyu deşmeye karar verdi ve sordu. Sonra da olayın aslı ortaya çıktı. Olay şöyle gerçekleşmiş:

Biz Abdullah'a sadece alaturka tuvalet taşı gönderebildik, biliyorsunuz. Ancak eş zamanlı olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi de tuvalet kabinleri göndermiş. Ama olacak iş ya, tırcıya sadece "Hatay'a git" demişler, tam olarak nereye gitmesi gerektiğini söylememişler.

E tırcı nereli dersiniz? Kütahyalı tabii. O da "Ben bu malzemeyi nereye götüreyim?" diye sormak için tırcı bir başka arkadaşını aramış. O arkadaşı da evet... Bizim tırcımız. Sezer Kardaş'ın refakatçi olduğu tırın sürücüsü demiş ki: "İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya'nın lokasyonuna gidiyoruz."

Sonra birden Abdullah'ın bölgesine tuvaletler ulaşmış. Hemen altyapı çalışmalarını yapmışlar ve tuvaletleri kullanıma sunmuşlar. 

İşin özeti, orada kalbi çok temiz bir insan, çok içten bir şekilde dua etmiş olmalı, çok içten bir şekilde tuvalet ihtiyacını dile getirmiş olmalı. Bunun başka bir açıklaması yok.